SULUSARAY"DA SAĞLIK VE TURİZM BİRARADA

Tokat’ın Sulusaray İlçesindeki kaplıca suyunun atıl kalması sonrasında devlet desteği ile bölgede Tokat Termal tesisleri kuruldu. Yapılan araştırmalarda 7 bin yıldır aktığı tespit edilen Kaplıca Suyu Helenistik çağlardan günümüze kadar insanlığın hizmetinde kullanıldı. Suyun egzama ve romatizmaya iyi geldiği noktasındaki söylemler üzerine Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilge Hilal Çadırcı, u üzerinde araştırma yapmaya başladı. Yaklaşık 10 yıl süren araştırmada kaplıca suyunun deri kanseri hücreleri üzerinde etkili olduğunu gözlemlendi. Patent başvurusunda sona gelinen bilimsel araştırma yayınlanacak makalesi sonrasında dünyaya duyurulacak.

TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN İNSAN GELİYOR

Sulusaray ilçesindeki termal kaplıca Türkiye’nin her yerinden şifa bulmak isteyen vatandaşların geldiği bir merkez haline geldi. Egzama Hastalığı ile mücadele eden Hamdi Gül, devam eden tedavisine ek olarak yaşadığı şehir olan Amasya’dan sık sık Sulusaray ilçesine gelerek kaplıca suyundan da faydalandı. Gül hastalığı yenmesine rağmen devlet desteği ile hayata geçen kaplıcayı her yıl düzenli olarak ziyaret ediyor. Tokat Termal’e şifa bulmak için geldiğini söyleyen Egzama Hastası Hamdi Gül: Amasya'dan geliyorum. Amacım şifa bulmak. Vücudumun bazı yerlerinde egzama vardı. Buraya birkaç kere geldiğimde baktım ki hızlı bir şekilde düzeliyor, iyileşiyor. Daha sonra hızlandırdım buraya gelmeyi. Devremülk aldık. Senede bir defa geliyoruz. Gine dizlerimizdeki romatizmal hastalıklara iyi geldiğini biliyoruz, rahatlıyoruz. Buraya emek verenlere, devletimize teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun bu imkanları bize sağlayanlara” diye konuştu.

SAĞLIK VE TURİZM BİRARADA

Yapılan araştırmalarla birlikte kaplıca suyu sadece bölge için değil dünya insanlığı için de önemli bir hale geldi. Kaplıca Tesisi Genel Müdürü Akın Çınar: “Tesisimiz öncelikle sağlıkla turizmi birleştiriyor. İçinde akan suyun 7 bin yıllık bir geçmişi var. Türkiye'nin gizli kalmış sağlık destinasyonlarından birisi. Özellikle dermatolojik hastalıklara çok iyi geldiği senelerdir biliniyor ve romatizmal ve ortopedik hastalıkların birçoğuna iyi geliyor. Bunun için insanlar sağlık anlamında burayı değerlendiriyor. Fakat şimdi bizim yatırımımızla beraber bu biraz turizme de evrildi. Burada devletin tabii bu yatırımları teşvik etmesi önemli. Bize de teşvik olarak, yatırım olarak bayağı bir teşviki oldu devletin. Çünkü lokasyonlar gördüğünüz gibi çok riskli ve zorlu lokasyonlar. Bu anlamda devletin bir takım riskleri üstlenmesi, insanların önünü görmesine yardımcı olması tabii ki önemli.

DEV BİR ÇALIŞMA

Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde dev bir çalışma oldu. Özellikle bu Melanoma hücrelerinin yani cilt kanserini yayan hücreleri suyun yok ettiğine dair Doğa Bilimler Fakültesinin önemli bir çalışması oldu. Bu bir anlamda önemli tabii. Yani hala bir kanser ilacı yapmak üzerinde bir imkan, bir ihtimal dahilinde çalışıyorlar. Bu insanlık için de önemli bir şey. Yani sadece Sulusaray ve tesisimiz özelinde konuşmamak. Gerekiyor. Sadece aslında ülke bazında da konuşmamak için gerekiyor. Bu dediğim gibi yani Dünya insanlık adına önemli bir gelişme, önemli bir şey diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

DEVLET YATIRIMLARI ARTTI

Tokat Valiliği ve Tokat İl Özel İdaresi, ilçedeki kaplıca suyunun tıbbi açıdan kullanımı için Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’ne kaplıcalar mevkiinde arazi tahsisi yaptı. Sulusaray Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin 2023 yılı sonunda hizmete girmesi hedefleniyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof Dr Bünyamin Şahin yaptığı açıklamada: “Üniversitemize bağlı olarak inşaatı şu anda devam etmekte olan Sulusaray termal tedavi merkezi 2 sene kadar önce valiliğimizin ve il özel idaremizin bize tahsis etmiş olduğu 35 dönüm arazi üzerinde başlamış durumda. Burada bildiğiniz gibi eskiden beri gelen bir termal su var. Bunun saniyede 6 buçuk litresi üniversitemize tahsis edildi. Yer tahsisi yapıldı. Ve biz orada 100 yatak kapasiteli bir termal tedavi hastanesinin şu anda inşaatına devam ettiriyoruz. 2023 sonunda bitirmeyi hedefliyoruz ve hastaların hizmetine sunmayı düşünüyoruz. Büyüklük olarak 100 yatak kapasitesi var ama 99 tane odası var. Dolayısıyla hasta yanındaki refakatçiye göre daha yüksek miktarda hastaya hizmet etme potansiyeli var. Bizim hastane olarak tanımladığımız bu yapımız aynı zamanda bir otel konsepti sunuyor. Çünkü odalarımızın içerisinde 2 yatak var. Yani hasta ve refakatçisinin bulunabileceği aynı zamanda küçük bir mutfağı, banyosu, tuvaleti ve küçük bir balkonu da bizim hastalarımıza hizmet verecek şekilde tasarlanmış. Güzel bir çevrenin içerisinde, etrafında turistik olarak birçok yapının bulunduğu aynı zamanda oteller bulunması sebebiyle, termal oteller bulunması sebebiyle hastaların ve yakınlarının gene aynı alanda, aynı bölgede, bir arada bulunabileceği güzel bir çevre oluşturma geleceğinde önemli bir potansiyele sahip” şeklinde konuştu.