YAVAŞ SÜR, GAZZEYE SAHİP ÇIK, İSRAİLE KARŞI ÇIK

Tokat Filistin Dayanışma Grubu "YAVAŞ SÜR, GAZZEYE SAHİP ÇIK, İSRAİLE KARŞI ÇIK" eylemi yaptı. Eyleme her yaştan bisiklet ve motorlu gruplar yoğun ilgi gösterdi. Cumhuriyet Meydanında toplanan grup hep birlikte hareket ederek Hıdırlık Köprüsüne kadar Filistin Türk bayraklarıyla ilerlerken yol boyu vatandaşların alkış ve desteklerini aldılar. Grup Hıdırlık meydanında toplanarak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını Tokat Filistin Dayanışma Grubu adına Memursen İl Temsilcisi Şaban Ceylan yaptı.

GAZZEDEKİ KATLİAMA KARŞI KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ.

Memursen İl Temsilcisi Şaban Ceylan yaptığı basın açıklamasında ‘210 gündür bütün dünyanın gözleri önünde işgal çetesi, ABD'nin de desteğiyle insanlık adına ne varsa yakıp, yıkıp, tahrip ediyor. 35 Bin şehidimiz var. Buna karşı ise Gazze halkı dünyanın şerefini kurtarmak için varoluş mücadelesi veriyor.

Kurban veren ve vermeye devam eden, dünyanın en dehşetli gücüne karşı kahramanca direnen Hamas’a selam olsun.

Soykırıma tepkimizi göstermek için Bisikletli Motorlu kardeşlerimizle “Yavaş Sür, Gazze’ye Sahip Çık İsrail’e Karşı Çık” hareketliliğini sağladık. Katılımcılara teşekkür ediyoruz.

“Vahşet o kadar büyük ki gelen haberler ve görüntüler kan dondurucu. İnsanların canlı canlı toprağa gömüldüğü, buldozerlerle bedenlerinin paramparça edildiği, gözaltında işkencelerle katledildiğini görüyoruz. Savaş suçu sayılan fosfor bombaları kullanıyor. Sivil yerleri hedef alıyor: Hastaneleri, ambulansları, sağlık görevlilerini, su kuyularını, jeneratörleri, basını, otelleri, okulları, eğitimcileri ve siyasileri hedef alıyor.

Pazar yerlerini bombalıyor, sivil altyapıyı yok ediyor, insani yardımları engelliyor, elektrik, su, gıda girişine izin vermiyor.

Kitlesel katliamlar gerçekleştirirken bir yandan da: kıtlık ve açlıkla, sağlığa erişimi engelleyerek, yaralıların tedavisine izin vermeyerek, kitlesel ölümleri hedefliyor ve bunların hiç birini de gizlemiyor, dünya bunları canlı yayında izliyor.

Bir devlet terörü olarak örgütlenmiş yapısıyla İsrail Gazze’de istikrar kazanmış bir şekilde insan Hukukunu ihlal etmekte, soykırım ve Savaş suçları işlemektedir. Bu suçları dünyanın gözü önünde işleyen İsrail derhal durdurulmalıdır. BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerini adeta Gazze’de sürdürülebilir katliama çeviren BM Güvenlik Konseyi’nin ‘Vetocu Baronları’ ‘Soykırımın Garantörleri’ olarak tarihe geçmişlerdir” BM Soykırıma karşı hiçbir şey yapmamaktadır.

Kimileri çıkıyor, 7 Ekim olaylarını bahane etmeye devam ediyor. Hem işgal edeceksin, hem işgale direnişi suç sayacaksın. 1948’den bu yana, Siyonist işgal yokmuş, yerleşimci terörü yaşanmıyormuş gibi Hamas’ı bahane edeceksin. Siz kimi kandırıyorsunuz! İsrail bir terör ve şiddet örgütüdür! 7 aydır aralıksız bombaladığı Gazze’nin yüzde 70’i enkaz.

Her yer ve herkes hedef, Gazze yerle bir edildi. İnsanlık, tarihin en vahşi soykırımını Gazze yaşıyor. Sözde hukuktan, medeniyetten bahseden Batılı emperyalistler soykırıma silah yetiştirme derdinde. Bütün dünya insanlık sınavından sınıfta kalsa da bizler hakkı haykırmaya, devam edeceğiz.

‘Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur’ diyerek; Evladını poşetlerde, bisiklet sepetlerinde, at arabalarında taşıyanlardan, toplama kamplarında işkencelerden geçirilen mustazaflardan, haktan, mazlumdan yana duracağız.

Bu zalimlere dur diyecek miyiz?

Soykırıma karşı mazlumun sesi olacak mıyız?

O halde hep bir ağızdan tekrarlayalım, bütün dünya duysun:

Veyl olsun tarihe adını soykırımla yazdıranlara.

Veyl olsun adaletten sapıp, zalimin yanında yer alanlara.

Veyl olsun insana kıyanlara!

Lanet olsun katil İsrail’e,

Lanet olsun katil ABD’ye,

Lanet olsun katil Emperyalistlere!

Selam olsun Gazze’nin, yiğit evlatlarına!

Selam olsun özgürlüğün ve umudun kahramanlarına!

Tokat’tan Gazze’ye, bin selam !

Yaşasın Özgür Kudüs, Yaşasın Nehirden Denize Özgür Filistin!

Zalim Siyonistlerin katliamı karşısında çocukların ve kadınların feryadı arşı alayı titretiyor. Artık bu yaşananlara yüreklerimiz dayanmıyor. Bu sabilerin ahı tüm dünyayı yakacak.

Ey İdareciler, Ey Ümmet, Ey Vicdan sahipleri bu katliamı durdurmak için daha fazla gayret etmeliyiz. Kardeşlerimiz katledilirken hiçbir şey olmamış gibi yaşamak, bu soykırımı normalleştirmek, bu soykırıma alışmak ne acı bir şey.

Buradan tekrar yüksek sesle ifade ediyoruz ki Mescid-i Aksa, Gazze ve tüm Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdürmeye devam edeceğiz. Özellikle Boykota devam edeceğiz.

Aksa Tufanı, İslam coğrafyasının özgürlük hikâyesidir. Bu hikâyenin bütün kahramanlarını buradan bir kez daha selamlıyoruz.